Tayyibofobi

Tayyibofobi

Millet olarak son yüzyılın belki de en acı felaketini yaşadık. Milyonlarca vatandaşımızla beraber halen büyük hüzün yaşıyoruz. Bütün millet depremzede kardeşlerimize yardım için seferber oldu. Ben de, hem Kayseri’de hakk—el yakîn olarak bizzat hissederek, hem de birkaç gün için gittiğim bölgede acıyı ayn-el yakîn olarak (gözlerimle görerek) depremleri yaşadım. Allah bu acının etkilerini en kısa zamanda el birliğiyle atlatmayı nasip etsin, ölenlere rahmet, kalanlara sekînet versin.

Bu tür felaketler, aslında hepimiz için imtihan vesilesi. Ona yakalananlar için de, onlara destek olanlar için de böyle. Bir doktor arkadaşım “Depremzedeler orada soğukta, aç, susuz durumda iken, ben burada sıcak mekanda yemek yemekten utanıyorum.” diyordu. Hz. Mevlana da “Dünyada bir kişi soğuktan ölse, ben ısınamıyorum. Dünyada bir kişi açlıktan ölse ben doyamıyorum.” demişti. İşte bu hemhal olma insanlığın en yüksek duygusudur. Herhalde bütün dostlar aynı duyguları yaşamışlardır ki, “Çevremde yardım seferberliğine katılmayan kalmadı.” desem yeridir.

Günlerdir TV’lerde deprem üzerine çok konuşmalar yapılsa da, herkes durumun farkında. Sözün bittiği, acıların kalbe gömülüp koşturmamız gerektiği zamanları yaşıyoruz. Ama gördüğüm kadarıyla; deprem bölgesine gidip aç-susuz ve uykusuz günlerce birilerini kurtarmak için çaba gösterenler ve elinde avucunda ne varsa imkan dahilinde oralara gönderme gayretinde olanlar varken; maalesef bu durumu fırsat bilerek oturduğu yerden onu bunu eleştiren, ortalığa fitne yayan insanlıktan nasibini almamışlar da var, ne yazık.

Haberlerden öğrendiğimize göre; deprem bölgesinde çalışan bir itfaiyeci enkaz altında tam 4 milyon dolar buldu ve gidip polise teslim etti. Göçük altında kalan bir orta yaşlardaki kadın kendisini kurtarmaya gelenlere naif bir şekilde teşekkür etti. Bir arama kurtarmacı bir çocuğu canlı çıkarınca oturup ağladı “şimdiye kadar hep ceset çıkardım, ilk defa canlı çıkardım. Allah’ım sana şükürler olsun.” diye. Bu güzel ve insanlığın şerefini yükseltenler bizleri bu ortamda gururlandırırken; hiçbir yardım veya destek çabası olmadığı halde yalan haberlerle kafa karıştıran şeref yoksunlarına ne demeli. Sosyal medyada düzmece haber yapanlar, insanların mağduriyetinden istifadeyle elindekini fahiş fiyatlarla satma yarışında olanlara ne dersiniz?

Deprem, şehirlerin ve binaların fay hattı üzerine yapılması gibi bir hatayla alakalı elbette. Kahramanmaraş’ta yeni yerleşim yerlerinde önemli bir hasar olmaması bunun göstergesi, ama ovada tamamen yıkılan binaların yanında pek çok binanın sapasağlam kalmış olması da müteahhitlerin ve yapı denetimcilerin şerefsizliğini ortaya koyuyor. Yani bir tarafta yaptıkları çürük binalar altında yüzlerce insanın ölümüne sebep olan ve kendini müteahhit sanan zavallı insanlar, diğer yanda onların vesile olduğu binaların altında kalanları tek tek kurtarmak için hayatını hiçe sayan insanlar… Ne acı bir çelişki.

Bu yüzden deprem insanlarımız için bir turnusol kağıdı oldu adeta. İnsanlığın şerefini yükseltenlerle, hayvandan aşağı seviyeye (esfel-i safiline) düşenlerin ortaya çıktığı bir ortam. Allah o ikincisinden ırak etsin bizleri. Bu farklılıklar imtihanımızın ne çetin olduğunun bir göstergesi. Dolayısıyla bu deprem, kimin hak yolunda, kimin sahtekâr olduğunu çok açık gösterdi bizlere.

Türk milletini bazı çevrelerin tanımadığı bu hadisede daha da bariz ortaya çıkmıştır. Bu milleti aptal sananlar her dönemde yanılmışlardır. Ama fitnecilerin bilmediği bir şey var: bu milletinin feraseti. Türk milleti rahat günlerde millet olma vasıflarını kaybetmiş gibi görünürken, acı ve felaket günlerinde hiç beklenmeyen ve adeta düşmanı çatlatan bir birlik ve beraberlik ruhuna bürünür. Yani zor zamanların toplumuyuz. Bu millet felaket günlerinde ayağa kalkar, yeni bir diriliş destanı yazar adeta. Bu sebeple, bu iki zıt grubu ayırt etmesini çok iyi bilen bir millettir. Bununla birlikte, bu millete hizmet edenlerin toplumun takdirini alma gibi bir beklentisi de yoktur. Onlar için sadece ve sadece Allah’ın rızası vardır. Allah bu gayreti gösteren, fedakârlıkları yapan herkesten razı olsun.

Bu sıkıntılı günler bu yüzden umuyorum ki, milletin dirilişine sebep olacaktır. En kötü günde bile silkinip kendine gelen bu feraset ve basiret sahibi güzel millete selam olsun.

justify justify no-repeat;left top;; auto