Bir Bilge Adam Göçtü Dünyadan

Bir Bilge Adam Göçtü Dünyadan

Büyük psikolog Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu Hakkın rahmetine kavuştu. Ülkemizde yediden yetmişe herkesin üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. O hemen her kesimle kalbi irtibat kurmuş, pek çok aileyi olumlu yönde etkilemiş bir bilge kişiydi. Asla ideolojik ve tarafgir bir bakışla hareket etmedi. Onu bilimsel yaklaşım yanında, insanların duygularına da önem veren inanç ve irfan sahibi bir alim olarak görüldü. Bu sebeple de milletimizin bütün kesimleri tarafından çok sevildi.

Milli Eğitim Bakanlığının organize ettiği “Üstün Zekâlı Çocuklar” ile ilgili bir çalıştayda aynı masada iki gün birlikte çalışmıştık. Bu program, onu daha yakından tanımama vesile olmuştu. Anadolu insanının kültür kodlarına sahip olduğunu orada farketmiş ve çok memnun olmuştum. Zamanında onun mesleğinde profesör olan başkalarını da tanımış ve Türk ve İslam hakkında cahilliklerini görmekten üzülmüştüm. O, küçük yaşta yetim kalmanın ıstırabını ömür boyu çekmişti. Sonrasında üvey annesinin arifliğinden bahsetmiş, o cahil zannedilen kadının anlayışına yıllar sonra hayran kaldığını anlatmıştı. O ve benzeri arif kişilere insanlık anlayışını tasavvufun kazandırdığını söylemişti.

Ona bir hadisten bahsetmiş ve Hz Peygamber’in “Çocuklarınızı çok öpün, çünkü onları her öptüğünüzde sizin için Allah katında bir makam açılır.” buyurduğunu söylediğimde “Müthiş” demişti. “Bu muhteşem bir söz, böyle bir sevgiyle yetişen bir çocuktan kötü adam çıkmaz.” diye de ilave etmişti. Ben de Hz. Rasul’ün bu ve benzeri konularda nice hadisleri olduğunu söylemiştim. İnanç konusunda samimi olduğuna inanıyorum. Allah rahmetiyle muamele etsin.

İnanç ve değerleriyle, kendi sözde aydınları aracılığıyla oynanmaya çalışılmış bu masum milletin, böyle bilge şahsiyetlere o kadar ihtiyacı var ki. Yıllardır herkes onun bilgece sözlerini paylaşmaktadır. “Mükemmel insan değil, iyi insan yetiştirmek için uğraşın.” derdi. “Bir insanın geleceği en yüksek mertebe, güvenilir insan olmaktır.” “Bir insanı değerlendirmek için, neye sahip olduğuna değil, sahip olduklarıyla neler yaptığına bakın.” “İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite, kendi vicdanıdır.” gibi sözler de ona ait. Hatta o, “Şükür duygusunun iki kaynağı var: Sahip olduklarının bilincinde olmak ve onların her an kaybolabileceğinin farkında olmak.” sözünü de söylemiş. Bu sözlerin her biri büyük gönüllü bir bilgeyi göstermiyor mu bize?

Onun kitaplarında vermek istediği, insanlara peşin hükümle, önyargıyla bakmama anlayışı bütün toplumu kucaklamak açısından çok önemli. Hainler hariç, toplumda her insanın iyi olduğunu düşünmek gerekir. O durumda bütün insanlarında kalbine hitap ederek, onlardan olumlu cevap almak mümkündür. Siyasi bakışlarından, zihniyetinden veya yaşantısından dolayı insanları dışlamak ise son derece yanlıştır. İrşat için uğraşan, inandığı değerleri farklı kesimlere anlatabilmek isteyenler öncelikle herkesi böyle kucaklamayı bilmek zorundadırlar. Zıtlaşarak, ideolojik yaklaşarak hiçbir insanı etkimiz altına almamız mümkün değil.

Ben Doğan Hocadan bunları öğrendim. Zaten Anadolu ve Balkanları Türkleştiren, İslamlaştıran Horasan Erenleri de böyle yaklaşmamışlar mı insanlara. Onlar, bugün bile bütün kesimlerden kabul görüyorlarsa sebebi budur. Millete olan katkısından ve bizleri ilgilendiren amelinden razıyız, Allah da razı olsun.

Mekânı cennet olsun.

Kaynak:www.habermemleket.com justify justify no-repeat;left top;; auto