Edem Center

Edem Center

Başlıkta Türkçe kelimeyi (harf mi demeliydim) fark ettiniz mi? Sadece “e” ve “mı” Türkçe. Bu “layf sentır” İngiltere’de açılan bir yer zannetmeyin, hayır İngilizlerin Türkiye’de açtığı bir merkez de değil. Önce turistlerin uğrak yeri olabilir mi diye de düşündüm. Ama o da değil maalesef. Burası Türkiye’nin en milliyetçi geçinen şehirlerinden biri olan Kayseri’de açılan bir AVM. Bu merkeze tek bir turistin bile bilerek yolunun düşmeyeceğini biliyorum. Ama birileri böylece Türkçeyi katlederek prim yapacağını düşünüyor galiba.

Bir zamanlar Denizli’de arkadaşlar beni milliyetçi bir arkadaşın hizmete açtığı pastaneye götürmüştü. Vardığımda onun da ismi dikkatimi çekmişti: “Edem Center”. Maraşlı olan sahibi geldiğinde ona “Edem bildiğim kadarıyla Maraş’ta kardeş anlamında kullanılıyor. Anlamadığım milli kafaya sahip senin gibi bir arkadaşın bunun yanına center (Türkçe yazıldığı gibi okuyarak) yazması ne anlama geliyor, o da ne ki?” diye sormuştum. Bunun üzerine yaptığı hatayı anlamış, kızarmış ve bozulmuştu. Daha sonraları gördüm ki, “center”i kaldırmış.

Bu nasıl bir anlayış anlamıyorum. Sanki moda olmuş gibi, “Convention Center, Exibition Center, Sport Center vs bir centerdir gidiyor. İsimler böyle afilli ve yabancı kelimeler olunca işin bereketi mi artıyor, insanlar daha mı çok tercih ediyor, bilmiyorum. Biri bana anlatsın lütfen. Hadi AVM sahibini anlarım, “trend böyle” diyerek Türkçe konusunda cahilliğini ortaya koyabilir, cahillerin modasına uyarak Türkçeyi katledebilir. Ama bu şehrin yöneticileri nasıl göz yumarlar hiç anlamıyorum. İstanbul’da ismini çok beğendiğim “Akasya AVM”nin ismi halis Türkçe diye insanlar gitmemezlik yapmıyor, tam tersi her gün dolup dolup taşıyor. Hatta turistten de geçilmiyor. Bu ve benzeri ana sütü gibi ak Türkçemizi baş tacı eden iş yeri sahiplerini tebrik ediyor, bereket vermesi için Allah’a dualar ediyorum.

Bu millete zarar verenler sadece ülkemizi bölmek isteyen bölücü hainler değildir. Bu milletin evlatlarının ahlakını bozanlar da, güzel Türkçemizi böylece katledenler de bu millete ihanet etmektedirler. Bu düşünceme ağır eleştiri diyenler olabilir, ama bir millet dilini kaybederse ayakta kalamaz.

Belçikalı 50 dil bilen ilginç bir akademisyen var takip ettiğim: adı Johan Vande Walle. Diyor ki: “Gördüğüm kadarıyla en güzel dil Türkçe. Bu dil o kadar muhteşem bir ahenge sahip ki. Ben Türkçe’ye hayranım ve bu dili yapan millete tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.” Bir yabancı bu şekilde dilimize hayranlığını dile getirirken, içimizde bu güzel milletin parasıyla kazanmış insanların bu cahillik ve ihanetleri kabul edilir ve anlaşılır gibi değil. Artık ülkeler fiili olarak işgal edilmiyor, kültürel olarak ve dillerini yok ederek işgale maruz bırakılıyorlar.

Buradan herkese sesleniyorum. Lütfen güzel Türkçemize sahip çıkalım. Dilimizi katlederek belki biraz para kazanılabilir. Ama böyle masumane görülen yanlışlar devam ettiği takdirde bir süre sonra çocuklarımızın da kendi çocuklarına “John, Hans, Elizabeth vs” isimler koymaları muhtemel olur, Allah korusun.

Dil bir milletin namusudur. Bunu kimsenin kirletmesine müsaade edilemez. Bu yüzden Allah hepimize akıl ve izan versin.

justify justify no-repeat;left top;; auto